Berlin'i çok seviyorum. Şehir içi ulaşım olanakları, kent mimarisi, toplu yaşam kurallarının işlerliği, türlü disiplinlerde bütün yıla yayılan etkinlikleri, her anlamda doğallığı ama galiba en çok da şehri çevreleyen o melankolik atmosferinin yarattığı bütünlük hissi beni her gidişimde kendine hayran bırakmıştır.
Mesleki açıdan baktığımda Avrupa kentlerinin çoğunda farkettiğimiz kent aydınlatması bilincinin Berlin'de kendini daha da belli ettiğini görürüm.Kentin ana arterlerinin aydınlatma şiddeti,ışık sıcaklığı, tarihi dokunun önemine uygun ele alınmış olması,turistlerin rağbet edeceği belli olan bölgelerdeki algılanabilirlik,çocuk parkları,otoparklar,su yolları ve bunun gibi birçok kent dokusu bileşeni hem kendi içlerinde hem de birbirleri arasında bir anlam, bir bütünlük oluşturacak şekilde tasarlandığını daha ilk bakışta farkettirir. Benim gibi mesleği gereği yoldaki yürürken kafasını yukarı kaldırıp lamba inceleyerek gezenlerin dikkatini bir kenara bırakırsak ışık üzerine düşeni yapmakta ve kendini öne çıkarmadan kentin estetiğini,güvenliğini ve fonksiyonunu vurgulamakta. Berlin'de tarihi eserlerin yan duvarlarının üzerine neon lambayla ismini yazan bir restauranta ya da tüm gök kuşağı renklerinin üzerinde sırayla değiştiği bir parlamento binasına rastlamak pek mümkün değil. Bunlar bir yana Berlin'de her yıl ( bu yıl 7.si düzenlenecek) Işık Festivali düzenleniyor (haklısınız abarttıklarını ben de kabul ediyorum :)
Kim demiş artık Disko yok diye.. |
Şu anda Seven Lights olarak çalıştığımız Sultanahmet Meydanı'nı
(At Meydanı / Hippodrome) sınırlayan Sultanahmet Camii yerleşkesinin duvarlarında her türlü esnafın neon ışıklı tabelası var. Işığı geçelim, tarihi eser oldukları için (çok gerekmesine rağmen ve gelişmiş montaj elemanları kullanılarak bile) bu duvarlara aydınlatma armatürü takılamazken gelişigüzel tabelaların asılabilmesinin anlayabileceğim bir açıklaması yok diye düşünüyorum.Bu gibi örnekleri çoğaltıp loş iç dünyama sizi de ortak etmeyeyim en iyisi.
Bu konuda yeri geldikçe yazmaya devam edeceğim. Şimdilik sizden ricam günlük (daha doğrusu gecelik) hayatınızda ışığıyla size rahatsızlık veren yapıları , araba kullanırken gözünüze girip kaza ihtimali doğuran yol aydınlatmalarını,önemli bulduğunuz ama geceleri karanlıkta kaldığını düşündüğünüz eserleri ya da ışık üzerine ilginizi çeken herhangi bir konuyu -olabiliyorsa fotoğrafını da ekleyerek - bana mail atın.
Bakalım bir şeyleri değiştirebilecek miyiz?
* Masterplan : ( Nam-ı diğer Nazım planı )
Nazım planı, varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar
üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel
kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını,
gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri
ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve
uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen,1/2000 - 1/5000
ölçeklerde, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır.
üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel
kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını,
gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri
ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve
uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen,1/2000 - 1/5000
ölçeklerde, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır.
Belediye meclislerince yürürlüğe konulur. 3194 sayılı imar kanununda açıklanmıştır.
( Saolasın Wikipedia )
( Saolasın Wikipedia )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.